ULUSLARARASI TİCARETE GİRİŞ
İhracat,
ithalat, genel adıyla uluslararası ticaret hakkında konuşacaksak, evvela genel
hatları ile, uluslararası ticaretin zaman içinde nasıl şekillendiğini,
geçirdiği evreleri incelemeli, global
ticaretin tarihi ve süreç içerisinde adım adım oluşup, tarih boyunca şekillenen
uluslararası ekonomik prensipleri iyi analiz etmeliyiz.
Ülkeler,
ticareti yönetme ve yönlendirmek adına birbirlerinden farklı ekonomi
politikaları uygularlar ancak uluslararası bir ticaret ortamının oluşması için
ortak paydalarda buluşulması şarttır. Ülkeler bazen sadece ihtiyaç duyulan
ürünlerin zaruriyet veya ikili ilişkilerdeki zorlayıcı faktörler sebebiyle
farklı bir ülkeyle ticarete başlayabilir veya mevcut ticareti geliştirecek adımlar
atabilirler.
Bazen
ülkeler, ödeme dengeleri, iç ve/veya dış borçlarına istinaden dış ticaretin
önünü açan veya tam tersi zorlaştıran adımlar atabilirler. 21.y.y.’da serbest
ticaretin önünü açan, ülkeler arasında keyfi uygulamaların, ticari bariyerlerin
azaldığı, düzenlemelere, uluslararası ticareti düzenleyen kurallara, DTÖ
vesilesi ile ulaşılmıştır.
Dünya
Ticaret Örgütü nün kısaltması olan DTÖ, uluslar arasındaki ticareti düzenleyen,
aksaklıkları gidermek ve ticaret hacmini arttırmak üzere ülkeler arasında ortak
kabul görecek kurallar oluşturan Uluslararası bir örgüttür. DTÖ temel
işlevi ve görevi, uluslararası ticaretin sorunsuzca işlemesini sağlamak ve
serbest ticaretin önünü açmaktır.
GATT ve DTÖ
DTÖ,
İkinci Dünya Savaşının hemen ardından ortaya çıkan GATT sözleşmesinin halefi
niteliğindedir.
1947
yılında 23 ülkenin imzası ile Gümrük Tarifeleri ve
Ticaret Genel Anlaşması imzalandı, kısaca GATT olarak adlandırılan bu
mutabakatın temel amacı üye ülkeler arasında gümrük tarifelerinin indirilmesi
ve gümrük kontrollerinin basitleştirilmesi ile uluslararası ticareti
hızlandırmaktı, anlaşma 1948’de devreye girdi.
GATT, 1995’te yerini Dünya Ticaret Örgütü, DTÖ’ye bıraktı.
Kuruluşundan bu yana, 70 yıllık süreç sonunda DTÖ 164 üye
ülkeden oluşan küresel bir organizasyona dönüştü.
Global
ticaretin tarihine not düşülecek bir durum olarak Serbest ticaretin önünü açan
ve yaklaşık 70 yıldır, kimi zaman üye ülkeleri zorlayarak dahi ticaret
bariyerlerinin azaltılması için çaba harcayan ABD, 2014 yılından beri, diğer
üyeleri ilave gümrük vergileri ile zorlayan, DTÖ’ye yapılan şikayetleri,
DTÖ’den çekilme tehditleri ile üsteleyen bir
DTÖ temel olarak uluslararsı bir müzakere
platformudur. DTÖ Ticaret Anlaşmalarının yönetilmesi, nlaşmazlıkların müzakere
edilmesi, üye ülkelerin ulusal ve uluslararası ticaret politikalarının değerlendirilmesi
için çalışmalar yürütmektedir. DTÖ aynı zamanda, ticarete dair pek çok konuda üye
ülkelere teknik yardım hizmeti sunmaktadır.
GATT ve
DTÖ öncesi, uluslararası ticari anlaşmalar, ikili müzakereler veya birkaç
ülkeden, belli bölgeleri kapsayan çok taraflı anlaşmalar veya ittifakler
şeklinde ilerler ve çoğu zaman, en basit siyasi veya ekonomik çatışma sonucu
son bulurdu. DTÖ yüzlerce ülkenin genel kabul gösterebileceği ve ortak
mutabakata ulaşabileceği düzenlemeler ile ticareti belli kurallar altında dünya
geneline ulaştırmayı hedefler.
AVRUPA BİRLİĞİ
Avrupa
Birliği kısaca AB, 1991'de Masstricht Antlaşması ile kurulan ve üye ülkeler
arasında tek bir para biriminin oluşturulması, gümrük duvarlarının yıkılması
gibi cesur adımlar ile oluşturulmuş önemli kararlar içeren ekonomik ve parasal
birliği ifade eder. Avrupa Serbest Ticaret Birliği kısaca EFTA, 1960
yılında, Avrupa ülkeleri arasında, uluslararası ticareti zorlaştıran gümrük
engellerini ortadan kaldırmak amacıyla kuruldu. Temel amaç Avrupa ülkelerini,
sınırlardan ve vergilerden muaf bir serbest pazara dönüştürmekti.
Uluslararası
Ekonomik İşbirliği Toplulukları
Avrupa
Birliğinin benzeri farklı oluşumlar dünyanın diğer bölgelerinde gerçekleşti
ancak hem katılımcı ülke sayısı hem de ülke piyasalarının bütünselleşmesi
açısından, AB kadar organize ve iyi düzenlenmiş bir başka topluluktan söz etmek
zor.
NAFTA - USMCA
Kanada,
Meksika ve ABD tarafından 1992 yılında imzalanan Kuzey Amerika Serbest Ticaret
Anlaşması (NAFTA) 1994 yılında yürürlüğe girdi. ABD başkanlığına seçilen Trump
dönemine kadar süren bu serbest ticaret anlaşması. 2018 yılında, beraberinde
bir takım düzenlemeler, kısıtlamalar içerecek şekilde isim değiştirdi. USMCA adı ile yoluna devam eden topluluk, kısaca Kanada ve
Meksika’nın, ABD lehine bir takım tavizleri kabul etmesi sayesinde isim
değiştirerek de olsa hayatta kaldı.
ASEAN
Güneydoğu
Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) : Güneydoğu Asya
Uluslar Birliği adı altında 1967’de kurulan topluluk zaman içerisinde bölge
ülkelerinin katılımı ile genişledi. Endonezya, Malezya, Tayland, Filipinler ve
Singapur beşlisinin imzaları ile kurulan ASEAN, 1984 yılında Brunei, 1995
yılında Vietnam 1995, 1997 yılında Laos, 1997 yılında Myanmar ve Kamboçya’nın
katılımı ile genişledi. Türkiye, ABD, Rusya, Japonya gibi dialog ortakları adı
altında pek çok ülke ile çeşitli çapta ticari anlaşmaya imza atan ASEAN 1,5
milyar ticaret hacmine sahip.
Serbest ticaret, çoğu zaman, ekonomik açıdan gelişmemiş
ülkeler açısından önemli dezavantajlar barındırır, DTÖ gibi uluslararası
ticareti düzenleyen örgütler ve AB gibi ticari topluluklar, bu ülkelere pozitif
ayrımcılık yaparak, bu ülkelerin zayıf sektörlerini destekleyerek mali ve
teknolojik yardımlar, üretim miktarı ve
istihdamı destekleyecek işbirlikleri ile fayda sunabilirler.
Bu gibi dengeleyici tedbirler, yardımlar ve işbirliğini her
iki taraf adına dengeleyen kurallar taşımayan işbirliği modelleri bu ülkeler
adına fayda getirmeyecek, tam tersi dışa bağımlı bir ekonominin oluşmasına
sebep olacaktır.
Gelişmiş
ülkeler arasında uluslararası ticaret her zaman faydalı olmuştur. Yine
karşılıklı fayda ve destek unusrları barındıran işbirlikleri de gelişmekte olan
ülkelerin dahil olduğu topluluklarda faydalı olmuştur. Öreğin AB üye
ülkelerinin çoğu, Avrupa Birliğinin sınırları ve gümrük vergilerini kaldıran
düzenlemeleri sayesinde günden güne ticari gelirlerini arttırmıştır.
Ancak
gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında gerçekleşen karşılıklı ticaret pek
çok kez, tartışmaların yaşandığı, karşılıklı suçlamaların oluştuğu müzakerelere
sebep olmuştur. NAFTA örneğine bakıldığında, Daha gelişmiş olan ABD, düşük
işçilik ücretleri sebebiyle, özellikle sanayi firmalarının üretimlerini
Meksika’ya kaydırmasından rahatsız olmuş.
Yine
kendisine göre daha düşük maliyetlerle daha verimli üretim yapıp, bu ürünleri
ABD piyasasındaki yerel üreticilerden daha uygun şartlarda satmaya başlayan
Kanada’yı durdurmak için NAFTA’nın ruhuna ve yazılı anlaşmaya tezat ek gümrük
vergileri koymaya başlayarak bu ülkeleri, yeni bir anlaşma yapmaya, NAFTA’yı
bitirmeye zorlamıştır.
Diğer
yandan İşçilik ve kaynakların daha ucuz olduğu ülkeler, işgücünün ve yerel
kaynakalrının, özellikle Çok Uluslu Şirketler tarafından sömürülmesi sebebiyle
sıkıntılarını dile getirmektedirler. DTÖ çatısı altında ülkeler, halk sağlığı,
işçi güvenliği, çevresel etkiler gibi, uluslararası ticaretten kaynaklanan pek
çok sorunu müzakere etmek.
Sadece
birkaç ülkenin veya sadece ekonominin yararına değil. Çevresel, sosyal, siyasal
sonuçlarda göz önüne alınarak çözüm üretmeye yönelik politikalar geliştirilmeye
çalışılmaktadır.
YORUMLAR